Miras

Kültürel Miras: İnsanın daha nitelikli ve kaliteli yaşam sürdürebilmesi adına yaratıcılığı ile oluşan ve toplumların birbirinden etkilenmeleri sonucu tarihin başlangıcından itibaren biriken değerlerdir. Kültürel Miras gurubunda somut olarak ele alınan başlıca özgünlükler Anıtlar, Yapı Gurupları ve Sitlerdir. Kültürel Miras yönetiminin unsurlarını ise mevcut en iyi bilgi, beceri ve standartlar göz önünde tutularak tüm değerlere saygılı tanımlama koruma muhafaza etme ve gelecek nesillere aktarma oluşturmaktadır.

Kültürel Mirası yönetmek için alanın kullanıcıları ve ziyaretçilerin ihtiyaçları doğrultusunda stratejilerin belirlendiği ihtiyaç duyulan kaynakların, kullanımların, olanakların tespit edildiği alana yönelik sorunların çözümü ve tespit edilen hedeflerin gerçekleşmesi amacıyla geliştirilen yol gösterici planlar ve belgeler olmalıdır.Bu yol gösterici planlama alanın ihtiyaçlarına yönelik özgün karaktere uygun olarak akılcı ve bütüncül bir anlayışla alanda ilgili tüm paydaşlarla birlikte korunmasına geliştirilmesine ve bunlar arasında bir denge kurulmasını sağlayan bir ‘’yol haritası’’dır.

Bu yol haritasını uluslar arası mercide uygulayan ve tanıtımını üstlenen en önemli kurumların başında UNESCO gelmektedir. Kısaca UNESCO’ya değinecek olursak UNESCO kelimesi, İngilizce “United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization” kelimelerinin baş harflerinden oluşmakta ve Türkçe karşılığı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu anlamına gelmektedir. UNESCO’nun temelleri ikinci dünya savaşı devam ederken atılmıştır. İkinci Dünya savaşının siyasi bölünmeleri UNESCO’nun kurucu devletlerini belirlemiştir. Kısaca barış sağlandıktan sonra Eğitim ve Kültür Kurumu kurulmasına yönelik Müttefikler arasında kabul edilen sözleşme daha sonra evrensel bir boyut kazanarak 1945 yılında Birleşmiş Milletler Konferansında insanlığın entelektüel ve ahlaki dayanışmasını kuran ve bu dayanışma ile yeniden bir dünya savaşı başlamasını engelleyen bir kurum kurulmasına karar verilmiştir. Konferansın sonunda insanlığın zihninde barışı eğitim, doğa bilimleri, sosyal beşeri bilimler, kültür ve bilgi insanlığın ortak iletişim aracı olarak kullanmak ve barışı bu iletişim aracı ile inşa etmektir Sözünden yola çıkılarak 44 ülke temsilcisinin ortak kararı ile Birleşmiş Milletler Bünyesinde barış kültürünü oluşturacak sözleşme 16 Kasım 1945 tarihinde imzanmış ve 4 Kasım 1946 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu ortak sözleşmeye Ülkemiz 20 Mayıs 1946 yılında sözleşmenin 4895 sayılı kanunun onanması ile birlikte onanan bu sözleşme 25 Mayıs 1946 yılında Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu’nun amacı ırk, cinsiyet, dil ve din ayrımı gözetmeksizin dünya insanları için belirlenen adalet anayasa kuralları, insan hakları ve temel özgürlüklere evrensel saygıyı geliştirmek için eğitim, bilim ve kültür aracılığı ile milletler arası işbirliğinin oluşturulması hedeflenmektedir.

Ülkemizde ise Miras alanlarını korumaya yönelik çalışmalar iki dönemde ele alınmaktadır. Bu dönemler Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet dönemleridir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde taşınmaz varlıklarımızdan daha çok taşınır değerlerimiz yani müze anlayışlı bir koruma uygulanırken Cumhuriyet Döneminde hem taşınır hem taşınmaz değerler üzerini çalışmalar gerçekleşmiştir. Osmanlı İmparatorluğunda ilk defa 1869 yılında I.Asar-ı Atika Nizamnamesi hazırlanılmış önceliği yabancı kazıların denetimi ve buluntuların yurt dışına çıkmasını engellemek olan bu yasa 1874-1884-1906 yıllarında aynı isimle değişikliklere uğrayarak yürürlükte kalmıştır. Cumhuriyet Döneminde ise Asar-ı Atika Nizamnamesi 50 yıl yürürlükte kalmıştır nizamname içerisinde tespit ve tescil kurumlarını kapsamaması nedeni ile 1951 yılında 5805 sayılı yasa ile Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kurulmuştur.1983 Yılında yürürlüğe giren 2863 sayılı yasa ile taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları ile ilgili tanımlama yapmak etkinliklerini düzenlemek ilkeler belirlemek uygulama kararları almak teşkilat kurmak bu yasa ile belirlenip bu alanlar ile ilgili her türlü inşai ve fiziki müdahalelerde bulunmak yasaklanmıştır.  2863 Sayılı yasa ile ayrıca Miras alanlarını korumaya yönelik ‘’Koruma Amaçlı İmar Planı’’ kavramını getirerek kentsel sit alanlarını güvence altına almıştır.
UNESCO Bildirisinde tarihi kentler için kısaca şöyle demektedir ’’ Dünyadaki tüm eski kentler, yalnız o ulusun malı değil insanlığın ortak malıdır’’ 

Ülkemiz adına UNESCO listesinde yer alan eserlerimiz ve Dünya Miras Listesine dâhil oldukları yıllar kısaca:

İstanbul Tarihi Alanları -1985
Sivas Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası-1985
Çorum Hattuşa-Hitit Başkenti-1986.
Adıyaman Nemrut Dağı-1987.
Antalya-Muğla  Xanthos-Leton-1988.
Karabük- Safranbolu Şehri-1994
Çanakkale- Troya Arkeolojik Alanı-1998
Edirne- Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi-2011
Konya- Çatalhöyük Neolitik Alanı-2012
İzmir- Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı-2014
Bursa- Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu-2014
Diyarbakır -Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı-2015
İzmir- Efes-2015
Kars- Ani Arkeolojik Alanı-2016.
Aydın- Afrodisias-2017.
Şanlıurfa- Göbeklitepe-2018
Malatya- Arslantepe Höyüğü-2021
Ankara- Gordion-2023

Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Hipostil Camiileri -2023
(Konya-Eşrefoğlu Camii, Kastamonu-Mahmut Bey Camii, Eskişehir-Sivrihisar Camii, Afyonkarahisar-Afyonkarahisar Ulu Camii, Ankara-Arslan hane Camii) Ülkemiz adına hem kültürel hem doğal miras olarak(karma) UNESCO Listesinde yer alan eserlerimiz ise:
Nevşehir- Göreme Milli Parkı ve Kapadokya -1985
Denizli-Pamukkale-Hierapolis-1988.


Her vatandaşımızın gurur duyması gereken bir konu olan Dünya Miras listesindeki eserlerimizi korumak insanlığın ortak değerini korumaktır.


 

YORUM EKLE