CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Türkiye’de her yıl 6-7 bin kişinin organ beklerken hayatını kaybettiğini belirterek , organ bağışı ile ilgili yaşanılan sorunların ele alınması ve çözümü için meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Organ ve Doku Bağışı Haftası’nda Türkiye’de organ bağışı gerçeğini gözler önüne seren meclis araştırma önergesi hazırladı.
İnsanların hayattayken organlarını veya organlarının bir parçasını yakınlarına verebildiği ancak öldükten sonra organ vermek istemediklerini kaydeden Ağbaba, organ bağışı konusunda toplumda yeterli duyarlılığın oluşmamasının, konuyla ilgili yeterli eğitimin verilmemesinin, bilgi eksikliğinin ve önyargıların yıkılamadığının bu sonucu olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesi metni şu şekilde:
“Türkiye’de organ ve doku nakli bekleyen hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Yapılan araştırmalar, organ ve doku naklinde dünyanın hala çok gerisinde kaldığımızı göstermektedir. Ülkemizde her yıl 6-7 bin kişi organ beklerken hayatını kaybetmektedir.
Türkiye’de ilk organ nakli ameliyatı 1969 yılında biri Ankara, biri de İstanbul’da olmak üzere 2 adet kalp nakli ameliyatı ile gerçekleştirilmiş, ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştır. İlk başarılı nakil ise 3 Kasım 1975 tarihinde Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından Hacettepe Üniversitesi’nde, canlı akrabalar arası böbrek nakliyle başlamıştır. Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından gerçekleştirilen nakilden 4 yıl sonra 1979 yılında Organ ve Doku Nakli Kanunu çıkarılmıştır. Kanun bugüne kadar 1982 ve 2014 yıllarında olmak üzere iki kere değiştirilmiştir. Türkiye’de ilgili yasal düzenlemenin 1979’da birçok Avrupa ülkesinden önce yapılmış olması önemlidir.
Avrupa Konseyi tarafından yayınlanan ve Konseye üye ülkelerle birlikte imza atmak üzere tüm dünya ülkelerinin davet edildiği “Organ Ticareti ile Mücadele” konulu konvansiyona Türkiye ilk imza atan ülkelerden biri olmuştur. 25 Mart 2015 tarihinde İspanya’da gerçekleştirilen imza törenine Türkiye ile birlikte 13 ülke daha imza atmıştır.
Türkiye’de 1 Kasım 2017 tarihi itibariyle 21 Bin 576 kişi böbrek, 2 Bin 106 kişi Karaciğer, 925 kişi kalp, 283 kişi pankreas, 63 kişi akciğer olmak üzere toplam 25 bin 43 kişi organ nakli beklemekteydi. 2017 yılında gerçekleştirilen 4 bin 908 organ naklinin 3 bin 342’sinin böbrek, bin 446’sının karaciğer, 120’sinin de diğer organ nakillerinden (kalp, akciğer, pankreas, ince bağırsak) oluşmuştur.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 1 Kasım 2018 Tarihi itibariyle 22 Bin 367 kişi Böbrek, 2 Bin 129 Kişi Karaciğer, Bin 71 kişi Kalp, 285 Kişi pankreas, 62 kişi Akciğer olmak üzere 25 Bin 829 kişi organ nakli beklemektedir. Nakil bekleyen hastaların 15. 526 sı Erkek, 10.303’ü kadındır. 2018 Yılı içinde 72 Kalp, Bin 318 Karaciğer, 3 Pankreas, 38 Akciğer, 3 Bin 210 Böbrek nakli olmak üzere toplam 4 Bin 641 organ nakli gerçekleştirilmiştir. 2018 yılında 30 Kırgızistanlı, 34 Bulgaristanlı, 39 Libyalı, 69 Suriyeliye organ nakli gerçekleştirilmiştir.
4 Bin 641 organ nakli gerçekleştirilmesine rağmen, 2018 yılında nakil bekleyen hasta sayısının artması, organ nakli ile ilgili farkındalık yaratmak , organ bağışının önemi konusunda daha fazla çalışılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Türkiye’de organ bağışı oranı milyonda 1,5-2 iken , ABD’de milyonda 20-25 dir. Türkiye Organ Naklinde İspanya’nın 20 kat gerisinde yer almaktadır. Yapılan her 5 nakilden sadece 1’inin kadavradan, 4’ünün canlı vericiden olduğunu belirtilirken, Türkiye dünyada canlı vericili böbrek ve karaciğer nakil oranları açısından birinci sırada bulunmaktadır. Ancak kadavradan yapılan nakil oranlarında son sıralarda yer almaktadır.
Türkiye’de kadavra bağışı çok az olduğu için canlı vericili nakiller ön plana çıkmaktadır. Dünya genelinde organ nakillerinin yüzde 80’i kadavradan gerçekleşirken, ülkemizde tam tersi oranda olup , organlar akraba ve yakın çevreden alınmaktadır. Kadavradan bağış sayısı oldukça azdır. 2017 yılında toplam yapılan 4 bin 908 naklin ancak bin 172’si kadavradan yapılabilmiştir. Kadavradan organ bağışında yıllık ihtiyacın çok altında kalmaktadır. Bu durum organ bağışı konusunda toplumda yeterli duyarlılığın oluşmamasına,bilgi eksikliğine, önyargıların yıkılamadığına bağlanmaktadır.İnsanların hayattayken organlarını veya organlarının bir parçasını yakınlarına verebildiği ancak öldükten sonra organ vermek istemedikleri gerçeğinden hareketle, özellikle Milli Eğitim Bakanlığına ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na büyük görev düşmektedir. Organ bağışının dinimiz açısından günah olmadığına 3.3.1980 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu karar vermiştir.
Sağlık Bakanlığının organ bekleyenler listesine göre 1 Kasım 2018 itibariyle 2 bin 129 kişi kronik karaciğer yetmezliği sebebiyle karaciğer beklemektedir. Ülkemizde pek çok merkezde başta böbrek ve karaciğer olmak üzere nakiller gerçekleştirilmektedir. Bu merkezler arasında yer alan İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü yıllık karaciğer nakil sayısına göre Avrupa’da birinci, dünyada ikinci sırada yer alarak, Türkiye’nin bu alandaki yüz akı olmaya devam etmektedir.
Bu çerçeveden hareketle , Türkiye’nin en önemli sağlık sorunlarının başında gelen Organ Nakli konusunda bugüne kadar yapılan çalışmaların ele alınması, yaşanılan sorunların araştırılması, organ bağış sayısının artırılması için yapılacak çalışmaların değerlendirilmesi amacıyla, Meclis Araştırması açılması talep edilmektedir.”
Bülten
Güncelleme Tarihi: 08 Kasım 2018, 12:36