Merhum Kurucu genel başkanımız , Türk siyaset ve devlet hayatında muhterem iz ve eserleri bulunan bir liderdir.Her şeyden önce inanmış bir vicdan, mücadeleci bir kişilik, ülkülerinden taviz vermeyen bir dava insanıydı.Varlığını ve vaktini tamamıyla milletine adayan milli bir ahlakı bulunuyordu.Dava adamı olmak her kişinin harcı değildir.Her şeyden önce dava adamı, inandığı değerleri hayatının mihveri yapan, bununla da kalmayıp ruhunun derinlerine işleyen, dahası bu değerleri hem yaşayan hem de yaşatan vakarlı ve vasıflı insandır.Merhum Başbuğumuz davasını bayraklaştıran, ülkesini ve milletini her şeyin üstünde tutan bir irade ve idrak gücüne sahipti.Onun nezdinde karamsarlık yoktu.Kötümserliğe müsaadesi hiç yoktu.Devamlı geleceği düşünen, hiç yüksünmeden, hiç yorgunluk emaresi göstermeden Türk-İslam ülküsünün parlak ufuklarını düşleyen, bununla ilgili muazzam çalışmalara imza atan muazzez bir vasfı vardı.Sabırlıydı, sağduyuluydu, meselelere stratejik bakıyordu.Akılla duygu arasında kurmuş olduğu manevi köprüyle nice belaları defetmiş, nice badireleri yenmiş, nice çilelere göğüs germişti.Seksen yıllık şerefli ömrü pek çok mücadeleyle geçmişti.Aciz değil atılgandı, edilgen değil aktif ve aksiyon insanıydı.Gençlik yıllarında tabutluklarda başlayan yürüyüşü hiç durmadı, kesintiye uğramadı.İnancıyla, istikrarlı hayatıyla, dik duruşuyla, cesur tutumuyla elbette taraflı tarafsız herkesin gönlünde taht kurdu.Merhum Başbuğumuz Türkeş Beyin düşüncelerini özümsemenin en güvenli yolu; önce tanımak, sonra anlamak, ardında da yaşayıp yaşatılmasına hizmet etmektir.Milliyetçiliğin tehlikeli görüldüğü, ağır saldırılara uğradığı, sorgulanıp suçlandığı dönemlerde taviz vermeyen bir gönül insanıydı.Yapılan karşı propaganda ve müdahalelere rağmen Türk milliyetçiliği, Anadolu’nun her köşesine onunla yayılmış ve asil Türk gençlerinin vicdanında yer bulmayı onunla başarmıştır.”Doğru bir fikri yenecek hiçbir kuvvet yoktur” diyen Başbuğumuz iki asırdır fikir ve felsefe arayışının sürdüğü Türk düşünce tarihinde, sorunları çağına uygun teşhis ve analiz eden ve çözüm öneren bir düşünce sistemi oluşturmayı da başarmıştır.Elbette merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’e çok şey borçluyuz.Onun hatırasına Genel başkanımız sayın Devlet Bahçeli bey önderliğinde her daim sahip çıkacağız, bizlere bıraktığı güzide eserlerini de engeller ne kadar fazla olursa olsun, tuzaklar ne denli vahşi kurulursa kurulsun yaşatacağız ve geleceğe taşıyacağız.Bu duygu ve düşüncelerle kalplerimizdeki yeri, gönlümüzdeki zirvesi hiç değişmeyecek olan Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş Bey’i vefatının 23’üncü yıldönümünde saygıyla, rahmetle yâd ediyorum.Merhum liderimizin kabrinin nur, mekânının Cennet olmasını Cenâb-ı Allah’tan diliyorum.
Ruhu şad olsun. Allah ondan razı olsun.dedi.