Milletvekili Ağbaba, anma töreninde yaptığı konuşmada, “Dünya kurulduğu günden buyana iyilerle kötülerin, zalimlerle mazlumların mücadelesi var. Dünya kurulduğundan beri bu topraklara düşmanlık ekenlerle hoşgörü ekenlerin mücadelesi var. Dünyada ve bu topraklarda barış isteyenlerle savaş isteyenlerin mücadelesi var. Bugün Aziz Dedeler sayesinde hala kendi düşüncemizi ve inancımızı var ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Zalimliğe, haksızlığa uğramış insanların mücadelesi yüzyıllardır sürüyor
“Bugün eğer insanlar inancından ve düşüncesinden vazgeçmiyorsa, eğer zalimlerin önünde diz çökmüyorsa bunu yüzyıllar önce her türlü imkân sunulmasına rağmen gücün, zenginliğin, zalimliğin önünde diz çökmeyen Hz. Hüseyin’den başlayan bir sürece borçluyuz” diyen Ağbaba, şunları kaydetti:
“O süreç yıllardır devam ediyor. Kimi zaman Hallac’ı Mansur kimi zaman yıllar önce Sivas’ta kaybettiğimiz kardeşlerimiz kimi zaman Başbağlar’da katledilen kardeşlerimiz kimi zaman yakılan yıkılan insanlarımızla birlikte bu mücadele devam ediyor. Zalimliğe, haksızlığa uğramış insanlar ne hiçbir zaman bu topraklarda ne dünyanın başka yerlerinde kesilseler de, yakılsalar da kesmediler, kimseye de kem gözle bakmadılar.”
Bu toprakların kendi yetiştirmiş olduğu öz değerler var
Milletvekili Ağbaba, değerli ve kıymetli topraklarda bir arada yaşadıklarını ifade ederek, “Bizim farklılıklarımız var. Her şeye rağmen dostça, kardeşçe Alevi’siyle, Sünni’siyle, farklı inancıyla, farklı bakışıyla insanlarla bir arada her şeye rağmen bir arada yaşıyorsak, bunu bazı değerlerimize borçluyuz. Burada doğan evliyalar, ulular, veliler ve inanç önderlerimiz sadece doğdukları topraklarda hoş görüyü yaymadılar. Avrupa’ya, Balkanlar’a, dünyaya bakın bu topraklardan çıkan insanlar kendi inançlarını, hoşgörülerini, kardeşliklerini dünyaya yaymaya çalıştılar. O nedenle bu topraklar, değerli ve kıymetli topraklar. Hiç kimse dışardan rehber ya da simge aramaya kalkmasın. Bu toprakların kendi yetiştirmiş olduğu öz değerler var” diye konuştu.
Türkiye, diğer Müslüman ülkeler gibi değilse laik demokratik cumhuriyetimize borçluyuz
Anadolu’da önemli insanların yetiştiğini dile getiren Ağbaba, “O direnç, o inanç olmasaydı idam sehpasına giderken ‘Yaşasın hakların kardeşliği, yaşasın tam bağımsız Türkiye’ diyen Deniz Gezmişler olmazdı. O inanç olmasaydı Türkiye bugün bulunduğu durumda olmazdı. Müslüman ülkelere baktığımızda bizim ülkemizin, bizim ülkemizi kuranların değerini anlamamız lazım. Türkiye, diğer Müslüman ülkeler gibi değilse; aşiret kavgaları, kan, gözyaşı, mezhep savaşları yoksa onu laik demokratik cumhuriyetimize borçluyuz” dedi.
Toplumsal barışı Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz
“Mülteci yaratan politikalara karşı olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Maalesef hem içimizde hem dışımızda kötü yönetim, Türkiye’nin büyük bir problemi haline geldi. Bugün Türkiye; Afganistan, Pakistan, Suriye, İran, Irak gibi değilse, insanlar mezheplerinden dolayı birbirini katletmiyorsa, ciğerini söküp yemiyorsa, Libya’daki gibi aşiretler birbirini kesip, öldürmüyorsa bunu cumhuriyetimize ama en çok bu topraklara gelmiş geçmiş en büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Hangi siyasi görüşten olursa olsun bu torakların değeridir ve tartışılmalıdır.
Biz mülteci düşmanı değiliz, mülteci yaratan politikalara karşıyız
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Biz mülteci düşmanı değiliz. Mülteci yaratan politikalara karşı olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Maalesef hem içimizde hem dışımızda kötü yönetim, Türkiye’nin büyük bir problemi haline geldi. Bugün Türkiye; Afganistan, Pakistan, Suriye, İran, Irak gibi değilse, insanlar mezheplerinden dolayı birbirini katletmiyorsa, ciğerini söküp yemiyorsa, Libya’daki gibi aşiretler birbirini kesip, öldürmüyorsa bunu cumhuriyetimize ama en çok bu topraklara gelmiş geçmiş en büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz” dedi.
Haksızlıkları gidermenin tek yolu helalleşmekten geçiyor
Milletvekili Ağbaba, Türkiye’de helalleşmenin hâkim olmasını temenni ettiklerini belirterek, “Geçmişte acılarımız ve yaşanmışlıklarımız var. Bunları kaşımak, tekrar gündeme getirmek acılarımızı dindirmez. Geçmişte yapılan haksızlıkları gidermenin tek yolu, toplum olarak helalleşmeden geçiyor. Genel Başkanımız bu helalleşmeyi başlattı. Bu helalleşmenin Türkiye’de hâkim olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.