Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Malatya Şubesi’nde bir açıklama yapan Akdemir, “13 Haziran gece saat 02.10 civarında Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Kemerköprü Mahallesi yakınlarında iki yük treni çarpışmasından tren makinistlerimiz Mahmut Kaya ile Mehmet Ulutaş yaşamını yitirmiş İki makinist arkadaşımız da yaralanmıştır. Öncelikle kazada yaşamını yitiren makinist arkadaşlarımızın aileleri ve yakınları başta olmak üzere tüm demiryolu camiasına başsağlığı yaralılarımıza acil şifalar dileriz. Kazanın öğrenilmesinin ardından olay yerine gidildi. Sendikamız Genel Başkanı Hasan Bektaş ile kazanın yaşandığı yerde incelemelerde bulunuldu. Bizler kazaların kök sebebini biliyoruz. Şunu da biliyoruz ki; şimdi yine baş sağlığı mesajları, aile ziyaretleri ve soruşturmalar. Son tahlilde bir veya birkaç sorumlu bulunacak, ceza verilecek, dosya kapatılarak sonraki kazaya kadar hayat normale dönecek. Önceki kazalarda olduğu gibi aynı nakarat devam edip gidecek, bu olayların kök nedeni asla araştırılmayacak. Sonuçları üzerinden suçlu aranacak. İnsanlar kendilerinin ölmesi pahasına neden kaza yapıyorlar diye gerçekten sorulmayacak” ifadelerini kullandı.
Akdemir, kazayla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Peki, saat gibi işleyen 164 yıllık bu kurumda son 20 yıldan beri hakikaten neler oluyor? TCDD’nin tarihinde olduğundan daha fazla kaza neden 20 yılda oldu? Birileri çıkıp neden sormuyor? Siyasi iktidarın tercihleri doğrultusunda demiryollarının yeniden yapılanması amacıyla hayata geçirilen uygulamalar, ardından kurum TCDD Genel Müdürlüğü ve TCDD Anonim Şirketi olarak ikiye ayrılmasına neden olan 1 Mayıs 2013 tarihinde 6461 sayılı Türkiye’de Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi hakkındaki kanunun yürürlüğe girmesi ve beraberindeki süreç, uzun süreden beridir yaşadığımız facia niteliğindeki bu kazaların temel nedenini oluşturmaktadır. Bu süreç TCDD’nin yapısında ve mevzuatında ciddi değişikliklere neden olmuş, tren işletmeciliğinde hiçbir yenilik olmamasına rağmen personel sayısı azaltılmış, bir trende görevli sayısı dört kişiden iki kişiye düşürülmüştür. Bütün yük makiniste yüklenmiş, trenlerin hazırlanmasında görevli personelin yapısı değişmiş, aynı görev farklı statülerdeki personele yaptırılmaya başlanmış, kurumsal yapıda yapılan yanlış değişikliklerle demiryolu sistemi karma karışık bir hale getirilmiştir. Kurumun bir kimyası, düzeni vardı. Her şeyin kuralı, yolu-yöntemi vardı. Bu kurallar terk edildi. Yerine yandaşlık ölçüsü getirildi. Liyakat, bilgi birikim çöpe, ‘benden olsun yeter’ denildi.
Nasıl olsa yönetmeliklerde açık bıraktığınız kapılardan yararlanıp “Hülle” ile her türlü atama yapılabilirdi. Bunu yapmakta hiç mahsur görmediniz. Bitmeyen, eksik yapılan, tehlike arz eden projeleri de siyasilerin şov yapmasına koltuğunuzu kaybetmeme adına ses çıkarmadınız. Siyasilere koltuğu sağlama almak adına “bu şekilde olmaz” diyemediniz. Liyakati, kurum kültürünü, bilimi, teknolojiyi, iş barışını unuttunuz. Ulaşım sektörü gelişiyor. Ulaşıma ihtiyacın her geçen gün arttığı gerçeğini unutarak burası bize lazım olmaz diyerek kurum arazilerinin satılmasına ses çıkaramadınız.
Ne mi yaptınız? Sizlere bu yanlışların kuruma zarar vereceğini kazalar yaşanacağını insanlar hayatlarını kayıp edeceğini diyenlere önce baskı yaptınız, onların görevde yükselmesini engellediniz. Son olarak da sürgün ettiniz. Aileler parçaladınız. İş barışını bozdunuz. Kurumun genleri ile oynadınız. Çalışanlar endişe içinde, panik içinde, korku içinde, huzursuzluk içinde. Ve yarattığınız bu gerilim bugün Malatya’da ocaklara ateş olarak düştü. Malatya’da yaşanan bu kazanın nedenini sadece makinistlere ya da birkaç personele yıkmak işin kolaycılığı olmasının yanı sıra, ne kazaların yaşanmasını engelleyecek ne de bu kazanın gerçek nedenini ve sorumlularını açığa çıkaracaktır.
Önümüzdeki süreçte benzer kazaların yaşanmaması için demiryollarında tek elden hizmet verme yönünde karar alınmasının yanı sıra acil olarak bir trenin güvenli bir şekilde çalışması için yeterli unvanda personelin bulundurulması sağlanmalı ve kurum içi atamalarda siyasi kadrolaşmadan hızla vazgeçilerek, liyakate dayalı atamalar yapılmalıdır. Yoksa kazalar kaçınılmazdır.”
Güncelleme Tarihi: 15 Haziran 2020, 22:16