Açıklamasında Ağbaba “İsmet İnönü, Türkiye’nin en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk'le beraber; yoksullukla, açlıkla salgınlarla ve diğer tüm maddi ve manevi imkansızlıklarla ümitsizlik içerisinde çöküşünü bekleyen, 1. Dünya Savaşı sonrasında emperyalist güçlerin boyunduruğuna girmek durumunda kalan bir ülkeden, laik ve modern bir Cumhuriyet yaratma hayaliyle hayatı pahasına destansı mücadeleler vermiş cesur, onurlu ve dahiyane bir devrimciydi.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba İnönü’ye yönelik saldırıları da eleştirdi. Ağbaba, “İnönü’ye saldıranların asıl hedefi laik Cumhuriyet’in değerleri ve kazanımlarıdır. İnönü’nün anısından duydukları korku, Cumhuriyet’e karşı açıkça besledikleri nefretten kaynaklanmaktadır. İnönü, ölümünün 46. Yılında dahi laik cumhuriyet yolunda en önemli sembollerden biri olmayı sürdürmekte, Cumhuriyet düşmanlarını rahatsız etmeye devam etmektedir. Bu itibar suikastçilerinin çabaları, İnönü’nün anısına zarar vermeyi başaramadığı gibi, bir Cumhuriyet kahramanı ve Malatya’nın medar-ı iftiharı olan İsmet İnönü’nün saygınlığına saygınlık, itibarına itibar katmaktadır. İsmet İnönü, Türkiye Cumhuriyeti’nin değişmez sembolü, demokrasi tarihimizin onur ve gurur kaynağı olmayı sürdürecek, mimarı olduğu cumhuriyetle birlikte ilelebet yaşayacaktır.” dedi.
“SARAY’DAN İTİBAR OLMAZ; İTİBAR İSTEYEN İNÖNÜ’NÜN HAYATINI ÖRNEK ALSIN”
İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık döneminde isminin bir tek yolsuzluk iddiasına karışmadığını hatırlatan Ağbaba, “Sadece İsmet İnönü’nün şahsı değil, eşi veya çocukları, akrabaları ya da arkadaşları, İnönü’nün temsil ettiği makamın gücüyle tek bir haksız çıkar elde etmemişlerdir. Bugün şahit olmaktan utanç duyduğumuz sayısız liyakatsizlik ve yolsuzluk örneğinin aksine, İnönü’nün devlet yönetim anlayışı ilk anından son anına kadar liyakat esasıyla ve her an hesap verebilir bir nitelikte gerçekleşmiştir. İnönü, itibarın saraylarla değil, onurlu bir yaşamla ancak kazanıldığının en önemli göstergelerinden biridir. Tek partili yaşamda bile bütün gücü ve kuvveti tek elde toplamayan İnönü, tek particiliğin tek adamlığa dönüşmemesi için olağanüstü bir titizlikle çalışmış ve nihayetinde bu çabalarıyla ülkemizi çok partili kimliğe kavuşturmayı başarmıştır. Çok partili sisteme geçiş sürecinde İnönü’nün bizzat verdiği katkılar sadece Türkiye siyasi tarihi açısından değil, dünya demokrasi tarihi açısından da eşine az rastlanan bir başarı olarak takdir görmeye devam etmektedir.” şeklinde konuştu.
İNÖNÜ’YE SALDIRANLARIN ASIL HEDEFİ LAİK CUMHURİYET’TİR
İnönü’nün onurlu siyasi kişiliğine ve mimarlarından olduğu Cumhuriyet’in mirasına yönelik saldırıların Saray’da örgütlendiğini söyleyen Ağbaba, “İnönü’ye kim saldırıyor? Saray ve eşrafı saldırıyor. Bugün memleketi israf, şatafat ve adaletsizliğe boğarak, halkı adeta canından bezdiren, buldukları her fırsatta fakiri fukarayı aşağılayan, toplumu kasıp kavuran ekonomik krize, işsizliğe ve açlığa gözünü kulağını tıkayan, üstelik tüm bunları yaparken de bir saatte 350 bin TL para yutan saraylarda oturmaktan zerre utanmayanların İnönü’nün mirasını küçümsemeleri, İnönü’nün yolundan giden bizler için bir onur kaynağıdır. Bu kişilerin asıl hedefi İnönü değil; İnönü’nün en büyük mirası olan laik, demokratik Cumhuriyettir.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, açıklamasının sonunda şöyle konuştu: “’Bir memlekette namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur.’ sözüyle daima aramızda olan, Kurtuluş Savaşımızın eşsiz kahramanı, Cumhuriyetimizin mimarlarından, 2. Dünya Savaşı’nın yıkıcı kaosundan Türkiye’yi uzak tutmayı başaran, hemşehrisi olmakla onur duyduğum İsmet İnönü'yü saygı ve özlemle anıyorum." dedi.
