Konuşmasına tek adam rejimini eleştirerek başlayan Ağbaba, Erdoğan’a sert ifadelerle yüklendi. Ağbaba, “AKP Genel Başkanı herşeyi en iyi bilen bir kişi. O dünyanın en büyük mimarı; nereye kaç katlı bina yapılacağına o karar veriyor. Dünyanın en büyük emlakçısı; hangi arsayı kime peşkeş çekeceğini en iyi o biliyor. O dünyanın en büyük Genel Yayın Yönetmeni; 10 gazeteye aynı manşeti attırabiliyor. O dünyanın en büyük kadın doğum uzmanı; kimin kaç çocuk yapacağına, nasıl yapacağına o karar veriyor. O her şeyi bilen birisi ama her şeyi yanlış biliyor, sürekli hata yapıyor. Tek adamlığın sonuçlarını hep beraber görüyoruz. Dış politikada da iç politikada da ekonomide de yargıda da tek adamlığın sonuçlarını görüyoruz. Tek adamın yanlışlarını Türkiye olarak biz ödüyoruz; on yıllar boyunca da maalesef ödemeye devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı.
“AKP AÇISINDAN TÜRK ASKERİNİN DEĞERİ YOK, MUSALLA TAŞININ DEĞERİ VAR”
Libya’ya asker gönderilmesi kararını da sert biçimde eleştiren Ağbaba, “Türkiye’nin kötü yönetimi neticesinde bu noktaya geldik. Hükümetin geçmişteki Suriye politikasını, Irak poitikasını hatırlayın. Suriye’de bit ateş var, bu atşe benzin dökmeyin.’ Dedik ama dinlemediler. Bizi Suriye bataklığının göbeğine çektiler. Sonucunda ne oldu? 2. Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş boyutta bir mülteci sorunu oluştu. Biz mültecilere değil, insanları mülteci yapan anlayışa karşıyız. Peki hükümetin bu yanlış politikalarının bedelini kim ödüyor? Mültecilere harcanan 40 Milyar TL’yi kim ödüyor? Halkımız ödüyor, siz ödüyorsunuz. Şimdi tutturmuşlar ‘Libya’ya gireceğiz.’ diye. Libya’daki iki tarafın arasında sıkışırsak Türkiye mahvolur. Buraya rahatça asker gönderiyorlar çünkü AKP açısından Türk askerinin değeri yok, musalla taşının değeri var çünkü şehir kanı üzerinden siyaset yapıyorlar. Libya’da bizim ne işimiz var? Beyefendi diyor ki ‘Atatürk de Libya’ya gitmişti.’ Neyi söylemiyor? Atatürk Libya’ya gittiğinde Libya Osmanlı toprağıydı. Bunu söylemiyor. Şimdi Libya Türkiye toprağı mı? Libya’dan sana ne?” dedi.
“AÇIKLANAN ASGARİ ÜCRETLE HALKIMIZ AÇLIĞA MAHKûM EDİLMİŞTİR”
Dün açıklanan 2020 yılı asgari ücretiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ağbaba, açıklanan ücretin sefalet ücreti olduğunu belirtti. Ağbaba şöyle konuştu: “Asgari ücret 2324 lira olarak açıklandı. Gıdaya %50, elektriğe %70, doğalgaza %58, vergi, ceza ve harçları %22.58 zam geliyor ama asgari ücrete %15 zam geliyor. Sayın Bakan ne diyor? ‘Çalışanlarımızın emeğini koruduk.’ diyor. Bu açıklama, asgari ücretle geçinen herkesle dalga geçmektir. Asgari ücret bizim için olağan ücret olmuştur. Hollanda’da asgari ücretle geçinenlerin oranı %3, İspanya’da %1, Yunanistan’da %7.7, Fransa’da %8.4 ama Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranı %43. Neredeyse çalışan her iki vatandaşımızdan biri asgari ücretle çalışıyor. Bu asgari ücretin kabul edilmesi mümkün değildir. 3 büyük sendika biraraya gelmiş, açlık sınırı 2578 demiş ama asgari ücreti sendikaların söylemiş oluğu açlık sınırının altında tuttular. Bir senede yaşanan artışlara baktığımız zaman asgari ücretin nasıl eridiğini görüyoruz. Bir sene önce bir asgari ücretle 101 kilo beyaz peynir alınabiliyordu, şimdi 80 kilo ancak alınabiliyor. Geçen sene asgari ücretle 581 litre süt alınırken, bugün 422 litre süt alınabiliyor. Geçtiğimiz yıl bir asgari ücretle 92 paket çay alınabilirken, bugün 77 paket ancak alınabiliyor. Ette, makarnada ve hepimizin çokça yediği bulgurda da alım gücümüz hızla düşmüştür. Elinizi vicdanınıza koyun. Çarşıda, pazarda enflasyon %8 mi? Geçen yıl aldığınız ürünlere bakın bir de şimdi aldıklarına bakın. Nereye bakarsanız bakın, neredeyse hepsinin fiyatının %50’den fazla zamlandığını göreceksiniz. İnsanlarımız resmen açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmiştir.” Dedi.
“KANAL İSTANBUL’A TÜRKİYE’NİN DEĞİL YANDAŞLARIN İHTİYACI VAR”
Sokağın gerçek gündeminin suni gündemlerle unutturulmaya çalışıldığını ifade eden Ağbaba şöyle konuştu: “Sokakta açlık ve yoksulluk varken Saray’da bambaşka gündemler yaratılıyor. Beyefendinin şimdiki gündemi Kanal İstanbul. Türkiye’nin Kanal İstanbul’a ihtiyacı yok. Niye ihtiyaç olmadığını Sayın İmamoğlu tane tane açıklıyor. Kimin ihtiyacı var? Yandaşların ihtiyacı var, rantçıların ihtiyacı var. Sokaktaki işsizliği, yoksulluğu unutturmak için bir gün Kanal İstanbul’u, bir başka gün Libya meselesini gündeme getiriyorlar. Bunlar manipülasyonda ustalaştılar. O nedenle ‘Türkiye’nin kaderi bir kişinin kararlarına terkedilmemelidir; Türkiye bir an evvel Parlamenter Sistem’e dönmelidir.’ diyoruz. AKP Genel Başkanı’nın şimdi de Kanal İstanbul meselesinde yanlışa düştüğünü görüyoruz.” dedi.
“BUNLAR MANİPÜLASYON USTASI”
Medya’nın sokağın gerçeklerinden tamamen koptuğunu kaydeden Ağbaba, manipülasyon yaptığını belirttiği medya unsurlarını da sert şekilde eleştirdi. Ağbaba şöyle konuştu: “İki farklı Türkiye var; biri sizin içinde yaşadığınız Türkiye, diğeri yandaş kanallarda gösterilen Türkiye. Yaklaşık 30 yandaş kanala baktığınızda şöyle bir tablo var: Türkiye’de hiçbir sorun yok, açlık, işsizlik yok, emekliler hayatlarında çok memnun, Türkiye de Ortadoğu’nun lideri. Sokağın gerçekleri ise tam tersi. İşte bu yüzden bunlar manipülasyon ustası diyoruz. Yarın bir gün bu Fethullah Gülen’in sebebi tek parti dönemi derlerse de şaşırmayın. Şimdi ne yapıyorlar? Türkiye’yi teslim ettikleri yapıyla CHP’yi yan yana getirmeye çalışıyorlar. Biz her zaman tarikatların, cemaatlerin ülkeyi yönetmesine karşı çıktık. Bakanlıklara kadar devleti başka tarikatlara, cemaatlere teslim etmeye devam ediyorlar. Devleti hiçbir tarikata teslim edilmemesi için mücadelemize devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı.
“AKP GİDİCİ OLDUĞUNU ARTIK ÇOK İYİ BİLİYOR”
Konuşmasının sonunda AKP iktidarının artık son dönemini yaşadığını söyleyen Ağbaba, “Bu iktidardan kurtulacağımızı yandaş medya görüyor, AKP görüyor, dünya görüyor. Bütün vatandaşlarımızın da artık bunu görmesi lazım. Artık bu anlayış Türkiye’yi yönetemeyecek. Türkiye’yi önümüzdeki dönem 31 Mart’ta kurulan Demokrasi İttifakı, Millet İttifakı yönetecek. Yandaş kanallara bakıyorsunuz her gün CHP’ye saldırıyorlar; CHP’yi yıpratmaya çalışıyorlar. Çünkü gidici olduklarını biliyorlar. Bu gerçeği en iyi de AKP de biliyor.” İfadelerini kullandı.
