Ziyaret sırasında basın mensuplarına açıklama yapan Ağbaba, Koronavirüs nedeniyle tüm Malatya’ya geçmiş olsun dileklerini iletti. Bu sürecin, zorlu olduğu kadar öğretici bir süre olduğunu da belirten Ağbaba, “Bu süreçten öğrenilecek çok şey var. Bu süreç bize üretimin önemini, tarımın önemini öğretiyor. Üretim merkezlerinin yok edildiği şehirlerimizde ve yerlerine gri binalar, rezidanslar, AVM’ler yükseliyor. Malatya’da da durum benzer: Sümerbank’ın yerinde bir AVM, Tekel’in yerinde bir başka AVM var. Gri binaların, AVM’lerin karın doyurmadığını bu süreçte gördük. O yüzden bazı kesimler tarafından sürekli olarak küçümsenen çiftçilerimizin yaptığı işin ne kadar kutsal olduğunu da anladık. Üretmek kutsal bir iştir. Çiftçilerimizin borçları ertelenmeli, borçları silinmelidir.” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİLERİN BORÇLARI ERTELENMELİ, FAİZLERİ SİLİNMELİ”
Koronavirüs sürecinde yapılan sosyal yardımların yetersiz olduğunu vurgulayan Ağbaba, “Devletin kasasına 2020 yılının ilk 3 ayında 668 Milyar Lira girdi ama sosyal yardım olarak dağıttıkları para yalnızca 5.5 Milyar Lira. Bu desteğin çok yetersiz kaldığı ortadadır. Çiftçilerin borçlarının silinmesi için çalışma yapıyoruz. Türkiye’nin tekrardan ayağa kalkabilmesi için çiftçinin ve tarımın desteklenmesi gerekiyor. Eskiden kendine yeten 5 ülkeden biriyken şimdi samanından fasulyesine, domatesinden pirincine kuru fasulyesine kadar ithal edecek duruma düştük. Türkiye’nin toprakları verimli, insanları çalışkan, her türlü doğal imkânımız var ama üretemiyoruz. Çünkü çiftçi para kazanamıyor, çiftçinin ürünü para etmiyor ve çiftçi göç etmek ve asgari ücretle iş aramak zorunda kalıyor.” şeklinde konuştu.
“BU PARA FAKİR FUKARAYA DAĞITILMALIDIR”
Evde kaldığı süreçte para kazanamayan milyonlarca vatandaşa “Evde Kal” demenin aç kalmak anlamına geldiğini belirten Ağbaba, “Kahvehaneci dükkanını açamazsa aç kalacak, berber evde kalırsa aç kalacak. Bu insanlara destek var mı? Yok. Bu süreçte dükkanını açamayan, işini yapamayan esnafımıza destek verilmesi gerekiyor. Sokağa çıkma yasağında evde kalan, işini yapamayan esnafın cebinden çıkan parayla, yolcu garantili köprülerin, havalimanlarının ödemeleri dolar bazlı olarak yapılmaya devam ediliyor. Sokağa çıkma yasağı var ama bu şirketler 3. Köprü’den, Osmangazi Köprüsü’nden, İstanbul Havalimanı’ndan, İzmir-İstanbul otoyolundan paralarını alıyorlar. Dolar bazlı bu ödemelerin acilen Türk Lirası’na çevrilmeli ve ödemeler en az 1 sene boyunca durdurulmalıdır. Bu parayla da fakirin fukaranın, işçinin esnafın derdine derman olunmalıdır.” dedi.
“18 MİLYONA YAKIN İŞSİZİMİZ VAR”
Pandemi sürecinin sonrasında da zorlukların ve yoksulluğun devam etme tehlikesi olduğunun ve bu süreçte ülkenin suni gündemlere teslim edilmemesi gerektiğinin altını çizen Ağbaba, “Bu yoksulluğun ve işsizliğin çözülmesi gerekiyor. 18 milyona yakın işsizimiz var. 27 milyon insanın geliri 650 Lira’dan daha az. Bunlar TÜİK verileridir ve Türkiye’nin esas sorunu işte bunlardır. Türkiye’nin bu yoksulluğu ve işsizliği konuşması gerekiyor. Ama televizyonlarda ne var? CEHAPE var, CHP’li belediyeler var, gereksiz ve yararsız tartışmalar var, suni gündemler var. Darbe diyorlar, İnönü’ye kadar suçluyorlar. 27 Mayıs darbesi CHP’ye karşı yapılmıştır. CHP’nin iktidar olmaması için yapılmıştır. Türkiye’nin artık yapay gündemlerle kaybedecek tek günü yok. Konuşmamız gereken konu bellidir. Ülkenin gündemi, yoksulluktur, işsizliktir, esnafın, çiftçinin, gençlerin sorunlarıdır.” diye konuştu.