Ağbaba'dan 1 Yıllık Çalışma Hayatı Raporu

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, 2018 yılı çalışma hayatı raporu hazırladı. Ağbaba’nın hazırladığı rapora göre, 2018 yılında işçilerin payına yine sömürü, güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik ve ölüm düştü.

Ağbaba'dan 1 Yıllık Çalışma Hayatı Raporu

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, 2018 yılı çalışma hayatı raporu hazırladı.  Ağbaba’nın hazırladığı rapora göre, 2018 yılında işçilerin payına yine sömürü, güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik ve ölüm düştü.

CHP Genel Başkanı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, 2018 yılında Türkiye’deki çalışma hayatında yaşananları raporlaştırdı. Ülkenin dört bir yanında işçilerin gasp edilen hakları için verdikleri mücadelelere de yer verilen rapora göre 2018 yılı, işçilerin ve emekçilere sömürü, şiddet, güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik ve ölümün reva görüldüğü bir yıl oldu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın  ‘2018 Yılında Emek ve Çalışma Hayatı’ başlıklı rapora göre, bu yıl çalışma hayatında yaşanan gelişmeler özetle şöyle:

2017’de resmi işsizlik oranı yüzde 10,9 iken bu yılın eylül itibariyle işsizlik oranı yüzde 11,4 olarak saptandı.

Resmi işsiz sayısı, bir önceki yıla göre 330 bin kişi artarak 3 milyon 750 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı ise 6,4 milyona ulaştı.

2018 yılı, 2017’ye oranla işsizlik oranının zirveye ulaştığı bir yıl oldu. Çırak ve stajyer çalıştırma ile Toplum Yararına Program kapsamındaki geçici işler işsizlik sorununu çözmediği gibi, bu tür çalışma ilişkileri işyerlerinde sömürünün ve güvencesizliğin bir diğer adı oldu.

Genç işsizliği oranı yüzde 21,6 oldu. Türkiye, AB ülkeleri arasında genç işsizliğinin en yüksek olduğu 7 ülke arasında yer aldı.

 Bu yıl 1,2 milyon kişi işsizlik sigortasına başvurdu, böylece yeni bir rekor kırıldı. Sadece kasım ayında işsizlik sigortasına başvuranların sayısı 207 bin.

Kadın işsizliği oranı da bu yıl yüzde 19’lardan aşağı düşmedi.

24 Haziran seçimlerinin ardından gelişen ekonomik kriz, binlerce işçinin işinden olmasına sebep oldu. Sadece bu yılın eylül ve ekim ayları içerisinde 10 bine yakın işçi işten çıkarıldı. Toplu işten çıkartmalar en çok metal, inşaat ve tekstil sektörlerinde gerçekleşti. Bu yıl krize bağlı olarak bine yakın basın ve yayın çalışanı da işinden oldu.

 

İŞ CİNAYETLERİNE KURBAN GİDEN İŞÇİLERİN YÜZDE 95 İ SENDİKASIZ

Bu yılda işyerleri işçilere mezar olmaya devam etti. Resmi olmayan rakamlara göre şu ana kadar 2 bine yakın işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Denetimsizlik, güvencesizlik ve kâr hırsı bu yıl da işçilere ölüm olarak geri döndü.

Ölümler her zamanki gibi yine en çok inşaat, tarım, taşımacılık ve maden işkollarında yaşandı.

Bu yıl okul sıralarında olması gerekirken çalışmak zorunda kalan en az 70 çocuk işçi iş cinayetlerinde can verdi.

Yaşamını yitiren işçilerin yüzde 95’i sendikasız işçilerden oluştu.

AKP eli ile güçlenen Cengiz-Limak-Kolin şirketler grubu, işçilerin hayatına kast etmeye devam etti. Bu şirketlerin ihalesini aldığı 3. Havalimanı’nda resmi rakamlara göre en az 52 işçi yaşamını yitirirken, Gebze’deki Kuzey Marmara Otoyolu projesinde yaşanan viyadük faciasında da 3 işçi öldü.

ÇALIŞANLARIN ALIM GÜCÜ YÜZDE 50 AZALDI

Bu yıl ekonomik krizin derinleşmesi işçilerin ücretlerini eritirken, çalışanların alım gücü neredeyse yüzde 50 oranında azaldı.

Açlık sınırının bin 900 lirayı, yoksulluk sınırının ise 6 bin lirayı aştığı ülkede çalışanlar açlığa ve yoksulluğa mahkûm edildi.

Çalışanların mutfağında yangın büyüdü. Enflasyon oranları yüzde 25,5’lere varırken, başta asgari ücretliler olmak üzere çalışanlar temel besin gıdalarını dahi almakta güçlük çekti.

Bu yıl elektriğe, suya ve doğalgaza yapılan zamlar sonucu asgari ücretin beşte biri sadece faturalara gitti.

TAŞERONA KADRO HAYAL

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan taşeron işçilerine kadro düzenlemesi, taşeron işçilerini hayal kırıklığına uğrattı, bir kez daha güvencesizliğe mahkûm etti.

450 bin belediye işçisine kadro hakkı tanınmadı, bunun yerine işçiler belediye şirketlerine geçirildi.

Özel bütçeli kuruluşlarda, sosyal tesislerde, çağrı merkezlerinde çalışanların da aralarında olduğu yüz binlerce işçi kadro düzenlemesinin dışında bırakıldı.

Kadroya geçirilen işçiler, 2020’ye kadar yıllık yüzde 4+4 zam öngören toplu iş sözleşmesi kapsamına alındı, 2020 yılına kadar işçilerin toplu sözleşme yapabilme hakkı elinden alındı.

KİT’lere kadro sözü verildi, ancak bu söz tutulmadı. 80 bin civarında KİT çalışanına kadro hakkı tanınmadı.

AKP’NİN EMEK DÜŞMANI POLİTİKALARI ZİRVE YAPTI

Bu yıl emekçilerin kazanılmış haklarına ve güvencelerine dönük saldırı programları, Yeni Ekonomik Program ve Cumhurbaşkanlığı 2019 yılı Çalışma Programı’nda yer aldı. 24 Haziran seçimlerinin hemen ardından yayımlanan uyum kararnameleri ile;

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, İş Kanunu’ndan çıkarılarak, Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içindeki idari kurul, konseyi ve komisyonlar arasında alındı.

Devlet Denetleme Kurumu tek bir kişiye bağlandı. Tek bir kişinin tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı kuruluşları, meslek örgütlerini, işçi ve işveren örgütlerini, dernekleri ve vakıfları denetleyebilmesine olanak sağlandı.

Yeni Ekonomik Program kapsamında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda değişikliğe gidileceği, kamuda esnek ve güvencesiz çalışmayı daha da yaygınlaştıracak düzenlemelerin yapılacağı duyuruldu.

Cumhurbaşkanlığı 2019 Yılı Programı’nda gelecek yıl kıdem tazminatının fona ya da bireysel hesap sistemine devredilmesi bir kez daha gündeme getirildi.

2018 yılı içinde İşsizlik Sigortası Fonu’na ait 11 milyar liranın üç kamu bankasının tahvillerinin alımında kullanılmasına izin verildi. Fonda biriken para, işsizlere verilmesi gerekirken farkı kaynaklar için kullanıldı.

Bu yıl içinde başlayan ve halen devam eden işyeri eylem ve direnişleri iki nedenden dolayı gelişti; ekonomik kriz, beraberinde işten çıkarmalar ve ödenmeyen ücretler ile sendikalı olma hakkına yönelik saldırılar.

2018’E  DAMGASINI VURAN DİRENİŞLERDEN BAZILARI ŞUNLAR:

3. Havalimanı işçilerinin mücadelesi de yılın en önemli gelişmelerindendi. Ödenmeyen ücretler, sağlıksız çalışma koşulları ve iş cinayetlerine karşı işçilerin verdiği mücadele, eşi görülmemiş bir baskıyla karşılaştı. Eylemlerin ardından tutuklanan 34 işçi çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye edildi. İşçilerin ‘tahtakurularına’ isyanı ise Türkiye çalışma yaşamının içerisinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi.

Amerikan şirketi Cargill’de Tekgıda-İş Sendikası’na üye oldukları için atılan işçilerin eylemi 8 ayı aşkın süredir devam ederken, Petrol-İş Sendikası’na üye oldukları için atılan çoğu kadın 132 Flormar işçisi de 7 ayı aşkın süredir direniyor. Antep Babacanlar Kargo’da TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan 9 işçinin direnişi 500’üncü gününe yaklaşıyor.

Ülke genelinde yaklaşık 6 bin Makro Market işçisinin hileli iflas yolu ile haklarının gasp edilmesine karşı ülkenin çeşitli illerinde yürüttükleri mücadele de bu yılın önemli işçi eylemliliklerinden biri oldu.

Ankara Mamak’taki TOKİ inşaatında çalışan işçilerin 1 yılı aşkın süredir ücretlerini alamadıkları için yaptıkları eylemler ve gözaltına alınmalarının ardından işçilere kesilen para cezaları ise sömürünün görünen bir diğer boyutu olarak kayıtlara geçti.

Güncelleme Tarihi: 26 Aralık 2018, 12:23
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER