Nikâh Sarayında düzenlenen iftar programına Vali Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, İl Jandarma komutanı J. Alb. Necmi İnce, Cem Vakfı Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan, Hacı Bektaşi Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli ile kanaat önderleri katıldı.
Allah’ımız, Kuranımız, Peygamberimiz, Ezanımız, Kıblemiz Birdir.
Gerçekleştirilen iftar programında konuşma yapan Hacı Bektaşi Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, “İdraki içerisinde bulunduğumuz İslam’ın kutsal aylarından birini teşkil eden Muharrem Ayı, elbette birçok olayların meydana geldiği söylenmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in sevgili torunu, Hz. Ali (R.A) ve Hz. Fatma’nın ciğerparesi, cennet gençlerinin seyidi ve efendisi Hz. İmam Hüseyin’in Kerbela’da 10 Muharrem 680 tarihinde zalim Emevi Halifesi Yezid’e biat etmediği için Hz Hüseyin’in kendisine biat etmemesi nedeniyle Fırat suyunu tutmasıyla kundaktaki bir bebeğe bile su verilmeden Peygamber Efendimizin torununu ve 72 şühedasını insanlık tarihinde eşi görülmemiş katliam ile teker teker öldürülmüştür. İslam tarihine ve insanlık tarihine kara leke olarak geçmiştir. Hz Muhammed’in ehli beytini candan seven dostları, Alevisiyle, Sünnisiyle bu ayda 12 gün yası matem orucu tutmaktadır. Bu oruç tek kelimeyle Cenabı Allah’a tespihin yanında Peygamberimiz Hz Muhammed (S.A.V)’in şahsına ezeli ve ebedi hürmetin ifadesidir. Allah’ımız bir, Kuranı Kerim’imiz bir, Hz. Muhammed (S.A.V) efendimiz bir, ezanımız bir, kıblemiz bir ve mezarlıklarımız da bir. Kimse zannetmesin ki Muharrem Ayı orucunu sadece Aleviler tutuyor, Sünni kardeşlerimiz de tutuyor. Malatya’mızın şeklini değiştiren, Malatya’mıza çok güzel hizmetler veren Malatya’mızın çalışkan Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan’a da teşekkür ediyorum” dedi.
İslam Ülkelerinde Bayraktar Olmaya Layık Tek Ülke Türkiye Cumhuriyetidir
Cem Vakfı Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan ise, “ 680 yılının 10 muharremi yani 1241 yıl önce Kerbela’da bir olay oluyor. Peygamberimizin soyu kurutulmak isteniyor, İslam kurutulmak isteniyor. İmam Hüseyin bir makam, bir zenginlik, bir mevki için Medine’den Mekke’ye oradan da Kufe’ye gitmedi. İslam’ın kaybolan, yıkılmaya yüz tutan değerlerini tekrar ihdas etmek üzere gitti. Bununla ilgili açık mektuplar ve beyanlar vardır. Bugün dünyada 50’den fazla İslam ülkesi var. 1,5 milyara yakın insan var. Elliyi aşkın İslam ülkeleri içerisinde bayraktar olmaya layık tek ülke bana göre Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Eğer bizde sancaktar olmayı beceremezsek bu sancaktarlığı alabilecek başka bir İslam ülkesi olduğuna ben inanmıyorum. Sayın Başkanımızla ve Valimizle bir araya geldik. Bu Türkiye’nin birliğine ve beraberliğine katkı sağlayacak kilometre taşıdır. Bu konuda ben teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yezid’i İnsanlık Hiçbir Zaman İnsan Olarak Kabul Etmemiştir
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “Muharrem Ayı Allah’ın ayıdır. Ramazan Ayından önce Peygamberimiz Muharrem orucu tutardı. Bizim en çok birlik beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde gerek internet sitelerinde gerek sosyal medyalarda bazen farklı ifadeleri çıkabilir. Biz bunlara itibar etmeyeceğiz. Birliğimizin dirliğimizin bozulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bugün memleketimizin üzerinde oyunlar oynanıyor. Bu oyunlara ancak birlik beraberlik içerisinde karşı çıkabiliriz. Bu oyunları bir ve beraber olursak bozarız. Tarihin derin sayfalarında acılar vardır. Kerbela hadisesi de bu acılardan biridir. İslam âleminin ruhunda derin izler bırakmıştır. Peygamber Efendimizin cennet evlatları dediği Hz. Hüseyin’i şehit etmişlerdir. Yezid’i bu insanlık hiçbir zaman insan olarak kabul etmemiştir. Yezit nedir, ne Kızılbaş. Değil miyiz hep bir gardaş. Bizi yakar bizim ataş, söndürmektir tek çaresi. Bu ateşi biz kendimiz söndüreceğiz. Sevgiyle, muhabbetle, birbirimize olan birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla söndüreceğiz. Memleketimize fitne fesat sokmak isteyenler var. Bunlara müsaade etmeyelim. Yunus Emre, ‘Yaratılanı severim yaratandan ötürü’ diyor. Biz yaratanı seviyorsak onun yarattıklarına sevgi ve muhabbet beslemek bizim en temel görevimizdir. Bizler bir masanın etrafında toplanabiliyorsak, dertlerimizi paylaşabiliyorsak, sıkıntılarımızı ve problemlerimizi birbirimize anlatabiliyorsak bu önemli bir hadisedir. Gerek İslam tarihinde, gerek Türk tarihinde gerekse insanlık tarihinde acılarla dolu hadiseler vardır. Bu acıları tazelemek yerine örtmemiz lazım. Ama tarihin sayfalarında gelecek kuşakların ibret alması içinde ders çıkarmamız lazım. Bu dersi insanlara anlatmamız lazım. Kanaat önderlerimiz Malatya’nın birlik ve beraberliği için birliktelik ruhunu inkişaf ettirmek için büyük gayret ve çaba gösteriyorlar. Bizim görevimiz sadece belediye başkanlığı değil bizim görevimiz memleketimizin huzurunu ve asayişini sağlamak en temel görevimizdir. Muharrem Ayının başta milletimize, Malatya’mıza ve Âlemi İslam’a barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum. Herkesin Muharrem Ayını tebrik ediyorum. Acıların bir daha yaşanmaması noktasında temennimi ifade ediyorum” diye konuştu.
Hz Hüseyin, Haklı Olduğun Yolda Her Bedele Katlanma Fedakârlığının Simgesidir
Malatya Valisi Aydın Baruşise yaptığı konuşmasında“Bu ay münasebetiyle bizlerinde yüreği titriyor, acı duyuyor. Biz millet olarak bu günlere geldiysek ve birbirimize kardeşçe bakabiliyorsak bunu ehlibeyt sevgisine borçluyuz. Alevi Bektaşi geleneğinin en önem verdiği unsur olarak insan sevgisi gelmektedir.Her Gönül'ün hakka varışı farklıdır, biz kardeş bildiğimiz bütün Anadolu insanının Hakka varış suretlerine saygı duyuyoruz. Çünkü asıl olan insandır, onun gönlüdür, onun gönlünü yıkmamak esastır. Eğer biz birini ağlatırsak onun gözyaşını dökmesine vesile olursak Allah indinde mesul oluruz. Anadolu'nun birlik beraberliğine katkı sunan buradaki tüm kardeşlerimize, Malatya'nın Birlik beraberliğine, toplumsal kardeşliğimize katkı sunan tüm Alevi Bektaşi Derneklerimize, Vakıflarımıza, Ocaklarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.Biz Kerbela'nın her daim acısını gönlümüzde yaşatacağız, ancak Kerbela'dan çıkartacağım derslerde var. Zulme karşı dimdik duruşu temsil eden Hz Hüseyin, bizim gönlümüzün kahramanıdır. Mazlumun zalime haykırışıdır. Haklı olduğun yolda her bedele katlanma fedakârlığının simgesidir Hz Hüseyin. Çünkü şehit edileceğini bile bile o zorluklar, o naçarlık içerisinde Hakkı son nefesine kadar savunmuştur. Zalimin kılıcı altında asla inkâra yönelmemiştir. Allah Hz. Hüseyin Efendimize, Peygamberimizin Ashabına, Hz. Ali Efendimize, Hz. Fatma Annemize, Hz. Hasan Efendimize ve hak yolunda şehit olan tüm inananlara rahmet eylesin bizleri de onların yolundan ayırmasın” ifadelerine yer verdi.