Malatya Tabip Odası Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Erol Karaaslan yaptığı basın açıklamasıyla “Pandemide henüz birinci dalganın atlatılamadığına vurgu yaparak Okulların açılmasıyla beraber vaka sayısında düşüş olmazsa durumn daha da ciddiye gidebilir” dedi. “BİRİNCİ DALGA DAHA TAM KONTROL ALTINA ALINAMADI” Covid-19 pandemisinde daha birinci dalga tam olarak kontrol altına alınamadan kurban bayramı tatili ile başlayan hareketlilik, düğün, cenaze gibi toplu organizasyonlar nedeniyle ciddi bir alevlenme ile birlikte hasta sayısı ve yoğun bakım yatışlarında ciddi bir artışa neden oldu.
Okulların açılmasının planlandığı ve mevsimsel grip vakalarında artışın beklendiği bu kritik günlerde vaka sayılarında düşme eğilimi görülmezse durumun daha da kötüleşeceği bir gerçektir.
Sağlık Çalışanları Güvenli Sağlıklı Çalışma ve Yaşam Koşullarını Hak Ediyor!
Aylardır böylesine zorlu bir süreçte toplum sağlığı için en ön safta mücadele eden sağlık çalışanları olarak hepimiz virüse maruz kalmaktayız. Öncelikli olarak bilinmelidir ki, her dönemde ama özellikle COVID-19 pandemisi döneminde, sağlık hizmeti için sunulan emeğin maddi karşılığı yoktur. Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı anne babasına veya eşine bulaştırma endişesini her gün taşıyarak günlerce COVID-19 hastalarının tedavisiyle uğraşmanın bedeli maddi olarak elbette ölçülemez.
Malatya Tabip Odası olarak, COVID-19 pandemisinin zayıflatılamadığı ve yaygınlaşma eğiliminin arttığı bu dönemde öncelikli ve ısrarlı talebimiz; hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu boğucu ortamın görülmesi ve artık nefes alamayacak hale gelip tükendiklerinin farkına varılmasıdır. Hemen her gün onlarca meslektaşımızın hastalık ve vefat haberlerini alıyoruz. Hekimler ve sağlık çalışanlarında manevi olarak yaşanmakta olan çöküş ve tükenmişliğin, şiddet ve şiddete karşı uygulanması gereken ceza alt limitlerinde suçlulara karşı toleranslı davranılması, düşük temel maaşlar, performans ödemelerindeki aksamalar ile iç içe geçerek pandemi sürecinde yaratabileceği moralsizlik ve zaaflar konusunda yetkilileri uyarıyoruz. Bütün bu nedenlerle yakın bir zamanda ülkemiz genelinde çok sayıda hekim istifaları ve emeklilik talepleri ciddi olarak beklenmektedir.
Bu nedenle:
COVID-19 hastalığı, bütün sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
.Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ölümleri normalleşmemelidir.
. Emekliliğe yansıyan, hekimlerin insanca yaşayabileceği makul düzeyde maaş artışları yapılmalıdır.
. Sağlık çalışanlarının okul öncesi her yaştan çocukları için haftanın 7 günü, 24 saat süreyle kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemesi kurum ve ilçe bazında yapılmalıdır.
. PCR (+) ya da teması olan sağlık çalışanları ücretli izinli sayılmalı, kendi talepleri kapsamında, evde ya da uygun bir kamu kurum ve kuruluşunda karantinaya alınmalıdır
. Sağlık kurum ve kuruluşlarındaki Çalışan Sağlığı Birimlerinin eksiklerinin giderilmesi ve görev alanlarında aktif faaliyette bulunabilmellerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır
. Uzun çalışma saatleri sağlık çalışanları için fiziksel ve mental bir risktir. Bu nedenle, sağlık çalışanlarının çalışma süresi günlük 6 saati geçmemelidir. Esnek mesai uygulanmalıdır.
. Sağlık Bakanlığı ve valilikçe belirlenen uyarı ve kısıtlamaların uygulanması kişilerin inisiyatifine bırakılmamalı, gerekli cezai işlemler uygulanmalıdır.